Haber

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan: Anayasa Mahkemesi kararlarına uymak anayasal sorumluluktur

ANAYASA MAHKEMESİ (AYM) Başkanı Zühtü Arslan, “Elbette Anayasa Mahkemesi kararlarını ve Anayasa hükümlerini beğenmeyebilirsiniz, onlara katılmayabilirsiniz; ancak hukuk devletinde bunlara uymak anayasal bir sorumluluktur” dedi. Bu kararlara katılsak da katılmasak da. Anayasa Mahkemesi’nin kararları kesindir; yasama, yürütme ve yargı organlarını, “İrade makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar” dedi.

Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Yılmaz Akçil için Anayasa Mahkemesi Büyük Divan Salonu’nda yemin töreni düzenlendi. Törene; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, yüksek yargı mensupları ve çok sayıda davetli katıldı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan, başkan yardımcıları ve yeni üye Yılmaz Akçil, konukları kapıda karşıladı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşma yapan Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan, Danıştay kontenjanından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Yılmaz Akçil’i tebrik ettiğini belirterek, giydikleri cübbelerin güzel olduğunu söyledi. topluma ve adalete olan güvenlerinin simgesiydi. Arslan, “Bireysel başvuru, yargı tarihinin en büyük reformlarından biridir. Türk hukukunun en büyük başarılarından biridir. Bireysel başvurunun kabul edilmesindeki amaç, bireylerin sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerin daha iyi korunmasını sağlamaktır. Sorunu ülke sınırları içerisinde çözerek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru sayısını azaltmak amaçlanıyor.Anayasa Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi kapsamındaki tüm hak ve özgürlüklere ilişkin yüzbinlerce karara imza attı. yaşam hakkından ifade özgürlüğüne, mülkiyet hakkından örgütlenme özgürlüğüne kadar pek çok kişisel başvuru kapsamında yer almış ve bunu yaparken başvuru sahibinin kimliğine hiç bakmamıştır. Bu bağlamda bazılarına ceza verilmiştir. “Hüküm giymiş ve cezaları kesinleşenler de dahil olmak üzere hemen hemen her siyasi görüşten milletvekilleri ve siyasetçilerin hak ihlali iddiaları incelenmiş, bazılarının ihlal kararına varıldığı, “dedi.

‘Kararlara uymanın hiçbir dayanağı yok’

Arslan, bireysel başvuru sürecinden önce istinaf mercileri dahil tüm mahkemelerin Anayasa’yı yorumlayabildiğini belirterek; Ancak Anayasa’nın 148. maddesi uyarınca bireysel başvurunun temyiz aşamasından geçerek olağan kanun yolları tükendikten sonra Anayasa Mahkemesi’ne geldiğini vurguladı. Arslan’ın açıklaması şöyle:

“Kesinleşmiş bir karara karşı bireysel başvuru yapıldığında, Anayasa’nın yorumlanması ve uygulanmasına ilişkin nihai karar Anayasa Mahkemesi’ne verilir. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi’nin temyiz yoluyla kesinleşen karar ve yorumlarının ardından, görüş ve yorum farklılıkları olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi kararlarına uymamanın anayasal veya hukuki bir dayanağı bulunmadığı, kişisel başvurunun etkili olması ise ihlalin ortadan kaldırılmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına bağlıdır. Bu nedenle Anayasa Mahkemesinin sadece ihlali tespit etmesi değil, aynı zamanda bu ihlalin nasıl ortadan kaldırılabileceğini ve ihlalin sonuçlarının nasıl ortadan kaldırılabileceğini de göstermesi gerekir.Sonuçların ortadan kaldırılması, kural olarak, daha önceden duruma getirilmesini gerektirir. İhlalin yargı kararından kaynaklanması halinde bu, yargı kararının ortadan kaldırılmasıyla sağlanabilir. Elbette Anayasa Mahkemesi kararlarını, Anayasa hükümlerini beğenmeyebilirsiniz, katılmayabilirsiniz; ancak hukuk devletinde kabul etsek de etmesek de bu başarılabilir. Kararlara uymak anayasal bir sorumluluktur. Nitekim Anayasamızın 153. maddesine göre; Anayasa Mahkemesi kararları kesindir; Yasama, yürütme ve yargı organlarını, irade yetkililerini, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Aslında Anayasa’nın 153. maddesi olmasaydı da sonuç değişmezdi. Çünkü ihlal kararlarının tenfizi sadece Anayasa’nın 153. maddesinin gereği değildir. “Kararların uygulanması da ve her şeyden önce Anayasa’nın hepimizi bağlayan bir toplum sözleşmesi olması, kullandığımız yetkilerin meşruiyetini sağlaması, bu sözleşmeye bağlılık yükümlülüğü ve sözleşmeye uyma ilkesinin gerekli bir meselesidir. “

Konuşmanın ardından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Akçil’in özgeçmişi okundu. Akçil’e Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan tarafından cübbe hediye edildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu