TRAKYA’daki üreticilere alternatif olarak Trakya Tarımsal Araştırma Merkezi tarafından başlatılan ve her yıl artan lavanta ekimi ile tarlalar mora döndü. Edirne’de tarım turizmine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen Lavanta Tarla Günleri bu yıl 6. kez kapılarını açıyor. Edirne Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Bülent Bacıoğlu, “Bu alana bir ziyaretçi gelir belki 50-100 bin arası.”
2015 yılında Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü (TTAE), Karaağaç İlçesi Lozan Caddesi’ndeki enstitü bahçesine ilk kez lavanta dikti. İşin ilk hasadının yapıldığı 2017 yılında ‘Edirne Lavanta Tarla Günleri’ etkinliği düzenlendi. İlerleyen yıllarda etkinlik gelenekselleşmeye başlayınca kentte agro turizm hem canlandı hem de üretici için alternatif bir ürün haline geldi. Kentteki lavanta tarlaları bu yıl da mora döndü. TTAE tarafından 15-20 Haziran tarihleri arasında enstitü bahçesinde gerçekleştirilecek olan 6. Lavanta Tarla Günleri öncesi meraklıları şimdiden tarlaların yolunu açarak fotoğraf çekmeye başladı.
Edirne Tanıtma ve Turizm Derneği Lideri Bülent Bacıoğlu, düzenlenen etkinliklerle artık lavanta tarlalarının turizm destinasyonuna kazandırıldığını belirterek, “Şu anda turizm kümemizde gerçekten bir farklılaşma gündeme geldi. Özellikle kadınlar ve çocuklar gösteriyor. büyük ilgi Düğün ve balayı çiftlerinin ilgi göstermesi ve Edirne’mizin birçok tarihi turistik öğelerine artık lavanta turizmi de eklendi.Bu mor lavanta günlerine Türkiye’nin hemen her yerinden turist geliyor.Aslında Bulgaristan’da lavanta üretimi bizden fazla, ama oradaki insanlar bizim” diyenler, “Etkinliklerimizin çekiciliği ile Edirne’deki lavanta tarlalarını ziyarete geliyorlar. Bizim için çok uygun bir durum. Çünkü Edirne’nin turizm çeşitliliğinin artması, tarım ürünleriyle birlikte dönemsel olarak agro-turizmin gelişmesi açısından gerçekten değerli” dedi. “YUNANİSTAN VE BULGARİSTAN’DA Edirne’ye çok ciddi turist akışı olduğuna işaret eden Bacıoğlu, Haziran ayında Bulgaristan, Yunanistan ve İstanbul’dan gelen turistlerin, “Bu anlamda turistlerin uyruğu hakkında bilgi vermemiz gerekirse, kuzey ülkelerinden İstanbul’da yaşayan çok sayıda turist olduğunu görüyorlar, çok olduklarını görüyoruz. Ruslar, Ukraynalılar ve İstanbul’da yaşayan birçok insan o bölge ülkelerinden geliyor. Direkt Rusya’dan gelmiyor, o anlamda söylemiyorum. Bu dikkatimizi çekti. Mesela Yunanistan ve Bulgaristan. Bizden gördükten sonra yapmaya çalıştı.O açıdan sevindirici bir gelişme.Ayrıca tarla günleri düzenleyerek fotoğrafın ön plana çıkmasıyla çok önemli bir biçimde ziyaretçi almaya başladılar.Yani birçok turizm unsuru tarım turizmi ile ilgili olarak 7-8 yıl öncesine kadar olmayan bir tarımsal tıbbi aromatik bitki ile birçok turizm destinasyonunda ön plana çıkmaya başlamıştır.” Ziyaretçiyi ağırlamayı beklediklerini ifade ederek, “Edirneli için gerçekten çok değerli ve kıymetli. Sadece bu sahaya tahminen 50-100 bin ziyaretçi gelecek. Şunu da belirtmekte fayda var. Şimdi özel teşebbüsler de inşaatlar yaptı. tarla çok yani buradaki modeli örnek alıp kendi bölgelerindeki verimsiz yerlere lavanta ekenler oldu çok değerli bir nokta daha var bunun el sanatları ve catering turizmine çok önemli yansıması oldu .Kadın girişimciler çok arttı.Bu kartopu gibi büyümesi gereken bir turizm potansiyeli ise gerçekten olumlu sinyaller görüyor.Etkisi de var.Sosyal medya artık hayatımızda çok değerli hale geldi.Üretim yapmak yerine artık hayatımızda çok değerli hale geldi. ya da milyonlar verip Edirne’yi tanıtmak zorunda kaldığımız bir çalışma şimdi burada çekilen fotoğraflarla birlikte Edirne’ye milyonlarca liralık bir ek maliyet yaratacak bir tanıtıma imza attı. Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü, verimsiz arazilerin değerlendirilmesi amacı ile gerçekten tıbbi aromatik yağlar ve yan ürünleri ile turizm açısından önemli bir katma değere ulaşmıştır. Evet, Edirne’de pek çok turizm unsuru var. Yüzlerce turizm ürünü söz konusu ama bu Edirne’mize çok farklı bir noktadan girdi, katma değer yaratıyor.” Festival de başlayacak o yüzden erkenden gelip ziyaret etmek istedim. her yıl bir bayram havasında kutlanır.Edirne’nin bu haliyle anılmasından memnunuz.Lavantanın içinde parfümler, kolonyalar,sabunlar var.Her şey oluyor.Ayrıca çok sevilen bir kokusu var.Bahçeye girince hemen mis kokularını alıyorsunuz. “Burayı gezmek bizim için çok eğlenceliydi” dedi.
Lavanta’nın birçok sektörde kullanıldığını ve bu açıdan önemli bir ürün olduğunu söyleyen Sinem Demir, “Edirne’mizde böylesine keyifli bir yer olduğu için çok mutluyuz. Son zamanlarda bu keyifli havayı solumak çok keyifli. Bugün buradayız, fotoğraf çekiyoruz, anılar… Koku tartışılmaz, çok etkileyici. Lavanta bildiğim kadarıyla birçok eserde kullanılıyor. Şifa kaynağı olduğunu düşünüyorum” dedi.
